Yemek - Mutfak - Pratik Bilgiler

Yemek - Mutfak - Pratik Bilgiler
Şefin Tarifleri

Translate

İzleyiciler

Bu Blogda Ara

9 Haziran 2011 Perşembe

Tokat Patlıcan Kebabı

Tokat kebabı, taze kuzu eti, kuyruk yağı, patlıcan, domates, yeşil biber, patates, soğan, sarımsak ve özel pişirilmiş kebap pidesi kullanılarak yapılan Tokat yöresine ait bir yemektir. Özel kebap ocaklarında yapılır.İki Fırın Arasında Yapımına Başlanır. Küçük parçalar halinde kesilen etler baharat, biber ve soğanla terbiye edildikten sonra hafif yağlanmış şişlere takılmak üzere bekletilir. Şişlerin en başına bir parça kuyruk yağı takılır ve sebzelerin düşmemesi için patlıcanın sap kısmı da şişin ucuna takılır. Şiş üzerine bir et bir patlıcan ve sebze aralarına bir parça ince kesilmiş patates dizilir. Patlıcanların kabuğu alınmaz yarıdan kesilmiş ve uzun selvi doğranmış patlıcanlar önceden hafifçe tuzlanmalıdır.

Testi kebabı İç Anadolu Yozgat yöresine ait et yemeği

Testi Kebabı:

Testi kebabı İç Anadolu Yozgat yöresine ait bir et yemeğidir. Bir özelliği de, resmi davetlerde testiyi kıracak olan kişinin kırmadan önce, yapacağı bir işe dair bir söz vermesinin gelenek haline gelmiş olmasıdır.



Türk Kahvesi - Türk Kahvesinin Kökeni

Türk Kahvesi


1517 yılında Yemen Valisi Özdemir Paşa, lezzetine hayran kaldığı kahveyi İstanbul'a getirdi. Türkler tarafından bulunan yepyeni hazırlama metodu sayesinde kahve, güğüm ve cezvelerde pişirilerek Türk Kahvesi adını aldı. İlk olarak Tahtakale' de açılan ve tüm şehre hızla yayılan kahvehaneler sayesinde halk kahveyle tanıştı. Günün her saati kitap ve güzel yazıların okunduğu, satranç ve tavlanın oynandığı, şiir ve edebiyat sohbetlerinin yapıldığı kahvehaneler ve kahve kültürü dönemin sosyal hayatına damgasını vurdu. Saray mutfağında ve evlerde yerini alan kahve, çok miktarda tüketilmeye başlandı. Çiğ kahve çekirdekleri tavalarda kavrulduktan sonra dibeklerde dövülerek cezvelerde pişirilmek suretiyle içiliyor ve en itibarlı dostlara büyük bir özenle ikram ediliyordu. Kısa sürede, gerek İstanbul'a yolu düşen tüccarlar ve seyyahlar gerekse Osmanlı elçileri sayesinde Türk Kahvesinin lezzeti ve ünü önce Avrupa'yı oradan da tüm dünyayı sardı.

Türk Kahvesi

özellikleri

Biberiye - Biberiyenin Öyküsü

Biberiye


Genellikle deniz kenarında yetişen, hoş bir mavi çiçeklere sahip olan bir bitkidir En güzel özelliği saplarından doğaya saldığı mis gibi kokusudur. Eski Romalılar biberiyeyi tütsü olarak kullanırlarmış. Hatta defin törenlerinde, tabutun üzerine biberiye dalları koyarlarmış. Belki de güzel kokusunun tüm kötü ruhları uzaklaştırması içindir. Tütsümsü aromasıyla yemeklere farklı bir lezzet katar.

Zamana meydan okuyan güzellikler - Anadolu Yemekleri

Anadolu Yemekleri - Anadolu'da Gelenelsel Yemekler






Analı Kızlı Çorbası:

Adana yöresine ait bu oldukça lezzetli ve besleyici çorbanın içinde küçük küçük içli köfteler, bulgur ve nohut bulunur. Bir rivayete göre bu çorba, Adana’da komşuculuğun önemli olduğu dönemlerde insanların getirdiği malzemelerden oluşmuş. Adana’nın zengin mutfağının en güzel örneklerinden biri olan Analı Kızlı çorba özellikle iftar sofralarının vazgeçilmezleri arasında...

25 Mayıs 2011 Çarşamba

Tuzu ne zaman yemeğe atmalı?

Tuzun içeriğindeki iyotun kaybolmaması için tuzu ne zaman yemeğe atmalı?

Endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Murat Faik Erdoğan, Türkiye’de özellikle kırsal kesimde iyotlu tuz kullanımının yetersizliğinden ileri gelen guatr hastalığının yaygınlığına işaret ederek, "(Merdiven altı) tabir edilen yerlerde ruhsatsız üretilen, iyot içermeyen tuzlar kesinlikle kullanılmamalıdır. Ayrıca, içeriğindeki iyodun uçmaması için de tuz yemek ocaktan alınmadan hemen önce atılmalıdır" dedi.
Prof. Dr. Murat Faik Erdoğan, Dünya Tiroit Günü nedeniyle guatr hastalığı ve iyotlu tuz kullanımı konusunda açıklamalarda bulundu.

Türkiye’de tiroit hastalıklarının görülme oranının yüksekliğine, buna karşın bu hastaların tedavilerini yürütecek endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları uzmanı sayısının yetersizliğine işaret eden Erdoğan, Türkiye’de iyotlu tuz kullanımının istenilen düzeyde olmadığını vurguladı.
Yüzde 65-70’ler civarındaki Türkiye’deki iyotlu tuz kullanımının yüzde 99’a çıkarılması gerektiğini bildiren Prof. Dr. Erdoğan, gebelerle emziren annelerin iyotlu tuz tüketmesinin, bebeklerin zihinsel ve bedensel gelişimi açısından büyük önem taşıdığını, tuzla alınan iyodun yeterli olmadığı durumlarda iyotlu vitamin desteği bile sağlanması gerektiğini anlattı.