Yemek - Mutfak - Pratik Bilgiler

Yemek - Mutfak - Pratik Bilgiler
Şefin Tarifleri

Translate

İzleyiciler

Bu Blogda Ara

26 Nisan 2011 Salı

Mutfaktaki Eczane

MUTFAKTAKİ ECZANE
ANANAS: Vücudumuzun albümin sindirimini destekleyen bir enzim olan Bromelain içerir. Daha önemlisi beyne giden kan yollarını temizler ve beynin kan dolaşımını arttırır. ANASON: Sindirim sisteminin en iyi dostudur. Çin ve Hindistan’da eskiden tıp biliminde kullanılırdı. Enfeksiyona karşı koyma gücümüzü arttırır, sinirsel hücrelerin verimliliğini besler yani beyin ve omurilik işlevlerini destekler. Sindirimdeki zorluklardan doğan migrenler, baş dönmeleri, karın ağrısı gibi rahatsızlıklardan korunmak için yararlı olur. AVOKADO:
Lif, A, C, E vitamini ve bazı B vitaminleri açısından oldukça zengindir. Ayrıca potasyum yüklüdür. Potasyum eksikliği depresyona ve yorgunluğa yol açtığı için düzenli yenmelidir. Kalp için yararlı olan avokado aynı zamanda cildi de besler. Uzmanlar avokadoyu cildin kırışıksız olmasında önemli rol oynayan kolajenin üretimini sağlayan bir depo olarak değerlendiriyorlar. BADEM: Badem demir, kalsiyum, B1, B2 vitaminleri ve C vitamini bakımından zengin bir meyvedir. Uzmanlar zekasından memnun olmayan ve yüzündeki renksizlikten şikayet edenlere, sürekli baş ağrısı çekenlere badem yemelerini önermektedirler. BAL: Yüzyıllardır soğuk algınlığı ve öksürüğün tedavisinde kullanılır. Bir tatlı kaşığı kekik ile yendiğinde astıma iyi geldiği söylenir. Yatmadan önce yenecek olan bir kaşık bal rahat uyumanızı sağlar. Aynı zamanda dezenfektan ve antiseptiktir. BALIK: Uskumru, sardalya gibi balıklar Omega 3 taşır ve hormonumsu bir madde sayılan prostaglandinleri üretir. Bu sayede beyin fonksiyonları, iyi bir görüş, öğrenme yeteneği ve koordinasyon için kaçınılmazdır. Egzama gibi rahatsızlıkların da iyileşmesinde yardımcı olur. BİBERİYE: Dolaşım ve sinir sistemini aktif hale getirir. Yaşlı insanlarda damar sertliğine bağlı hafıza zayıflıklarında etkili olarak kullanılır. 16yy’da gut ve romatizma hastalığından acı çeken Macaristan kraliçesi Elizabeth biberiye suyu ile yaptığı banyolar sayesinde sağlığına kavuşmuştur. İyi bir uyarıcı olan biberiye saça canlılık ve parlaklık verir,saçın uzamasını hızlandırır. CİVAN PERÇEMİ: İdrar söktürücü, mide ve bağırsak gazlarını giderici ve iştah açıcıdır. Kan dolaşımını arttırarak vücuda zindelik verir. Ayrıca ağrı kesici ve spazm çözücü özelliğe sahiptir. ÇİLEK: Vücudu kuvvetlendiren bir meyvedir. Soğuk algınlığını önler, idrar söktürür ve vücutta biriken suyu boşaltır. Bağırsakları çalıştırır. Diyet yapanlara ve şeker hastalarına tavsiye edilir. Ancak alerjik bünyelerde kızarıklık ve kaşıntıya yol açabilir. DEFNE: Güzel kokulu ve iştah açıcı olmasından dolayı mutfaklarımızda, balık, et yemeklerinde ve çorbalarda lezzet verici baharat olarak kullanılır. Sindirim bozukluklarına, uykusuzluğa,romatizmaya,halsizlik gibi rahatsızlıklara iyi geldiği söyleniyor. DEREOTU: Bu bitkinin sadece yaprakları değil, tohumu da kullanılır. Yaprakları salatalara ve bazı yemeklere tat vermesi için kullanılır. Tohumu ise bazı keklere, tatlılara, salatalara konur. Mide zayıflığına ve uykusuzluğa karşı kullanılır. DOMATES: C vitamini, lif ve fotokimyasallar bakımından oldukça zengindir. Likopin diye isimlendirilen bir antioksidan sadece domateste var. Yaşlılarda psikolojik ve fizyolojik sağlık için çok büyük önem taşır. Cilde tazelik verir, hazmı kolaylaştırır. Asitli bir sebze olması nedeni ile pişme sırasında
C vitaminini korumasına yardım eder. Domates olgunlaştıkça besin değeri artar.

DUT: Beyaz dut yaprakları idrar söktürür. Aç karnına yenen beyaz dut bağırsak kurtlarını düşürür. Mide ve bağırsakları rahatlatır. Kara dut ise ağız ve boğaz iltihaplarına iyi gelir. ENGİNAR: Magnezyumlu yapısı ile ciğerlere etki eder. Uzmanlar tam kapasite çalışan bir karaciğer ve safra kesesinin beynin sağlığı için önemli olduğunu savunmaktadırlar. Bol bol tüketin. ERİK: Sinirleri güçlendirir. Zihin yorgunluğuna iyi gelir. İdrar söktürerek vücudun rahatlamasını sağlar. Karaciğer şişkinliklerinde yenmesi tavsiye edilir. Kansızlığa iyi gelir. Romatizma, mafsal kireçlenmesinde yararlanılması gereken bir meyvedir. FESLEĞEN: Hindistan kökenli olup nanenin ve kekiğin akrabasıdır. Rahat bir gece geçirmek için güzel bir fesleğenli çorba ve fesleğenle demletilmiş bir içecek kadar yararlı ne olabilir ki? Emziren annelere sütlerinin çoğalması için tavsiye edilir. İştah açar. FINDIK: Fındık lif, protein ve vitamin açısından oldukça zengin, yararlı bir
yağ deposudur. Badem, fıstık, ceviz selenyum açısından son derece zengindir. Ceviz Omega 3 ile doludur. Salatalara, meyve salatalarına,
tatlılara ve sebze sotelere katarak tüketebilirsiniz. FRENK ÜZÜMÜ: Siyah frenk üzümü kızıl siyah renk maddesi olan ve kan damarlarının esnekliğini arttıran anthosiyanini bol miktarda bulundurur. Kandaki oksijen yoğunluğunu arttırır. HARDAL: Dolaşımı canlandırır,soğuk algınlığına karşı korur,depresyona ve uyuşukluğa iyi gelir. Hardal tohumu suyu göğüs enfeksiyonlarına, romatizmaya ve artrite faydalıdır. Zehirlenmelerde bir fincan suya bir kaşık hardal konarak içildiği takdirde kusturur. HAVUÇ: 100 gramı 40 kalori içerir. Mineral tuzlar, şekerler, fosfor, kalsiyum, sodyum, potasyum, magnezyum, demir ve başta A olmak üzere B, C ve E vitaminleri, karaton ve karotin esansı içerdiği için, tek başına bedenimizin günlük gereksinimlerini karşılar. Görme bozuklukları, baş dönmesi, düşük tansiyon, bitkinlik gibi rahatsızlıkları iyileştirir. Bronşları açar, kuru öksürüğü keser ve bağırsakları yumuşatır. HURMA: Hurmada B vitamini, potasyum, kalsiyum ve demir bulunur. Yapısındaki kompleks karbonhidratlar hurmayı çok yararlı bir meyve konumuna sokuyor. IHLAMUR: Ihlamurun yatıştırıcı, idrar söktürücü, terletici ve uyku düzenleyici özellikleri vardır. Şifalı bitkiler arasında önemli bir yeri olan ıhlamurun ilaç içmesi sakıncalı hamile kadınların soğuk algınlığı, grip gibi rahatsızlıklarında etkili olarak kullanıldığı görülmüştür. IHLAMUR: Soğuk algınlığına karşı en iyi doğal ilaçtır. Vücudu terleterek ateşi düşürür ve öksürüğü keser. Özellikle bal karıştırılarak içildiğinde hastalığa karşı vücudu güçlendirir. İçerisinde bol miktarda su bulunduğu için organizmanın su ihtiyacını karşılar. KANTARON: Ülser ve gastrite iyi gelir. Antiseptik ve mikrop öldürücüdür. Yaraları iyileştirici özelliğe sahiptir. KAVUN, KİRAZ: Her iki meyve de hemen hemen aynı özellikleri taşır, idrar söktürerek böbrekleri ve kanı temizlerler. Sinirleri yatıştırarak iyi bir uyku verirler. Cildin pürüzsüz olmasında rol oynarlar. Kavun akciğer veremi ve kansızlıkta yaralıdır. Uzmanlar şeker hastaları ile bağırsak ülseri olanlara tavsiye etmiyorlar. KAYISI: Sinirleri güçlendirir ve uyku verir. Beyin yorgunluklarına ve kansızlığa iyi gelir. Kabızlık çekenler kayısıyı taze ya da kuru olarak yerlerse iyi gelecektir. Cilt güzelliği için bire birdir. Antioksidan özelliği ile vücudu serbest radikallere karşı korur.

KEKİK: Antiseptik, iştah açıcı, tansiyon yükseltici özelliği vardır. Kaynar suda bekletilerek yapılan kekik suyunun birçok hastalığa iyi geldiği söyleniyor. KEREVİZ: Gut hastalığını ve romatizmayı iyileştirir. Tok tuttuğu için diyet yapanlara özellikle önerilir. Cinsel gücü artırır. A,B,C vitaminleri,fosfor ve çeşitli madensel tuzlar içerir. LAHANA: Lapası göğüse uygulandığında öksürüğe,alt karna uygulandığında ise sistite iyi gelir. Bağışıklık sistemini güçlendirerek enfeksiyonları önler. İdrar söktürücü, toksin atıcı ve antiseptiktir. LAVANTA: İdrar söktürücü ve ağrı kesicidir. Safrakesesi rahatsızlıklarında etkilidir. Kalp atışlarını düzenler, kan basıncını düşürür. Kuvvetli bir bitki olmasından dolayı kesinlikle fazla kullanılmamalıdır. LİMON: Turunçgiller ailesinin en önemli üyelerinden birisidir. İyi bir mineral deposu olan limonda A, B1, B2, B3 ve özellikle C vitamini bulunuyor. Limon, damar sertliği ve enfeksiyonlarına karşı yararlıdır. kan dolaşımını da düzenler. Sabahları aç karına yarım bardak suyla karıştırılarak içilen limon suyu,aşırı asitlerin tahriş ettiği mide mukozasını yatıştırır.
Grip ve soğuk algınlığında bir limonun suyu bir tatlı kaşığı ve bir su bardağı ılık su ile karıştırılarak içildiğinde rahatlatıcı etki yapar. Tuzlu su ile karıştırılıp içilirse karaciğeri,sindirimi ve kalp atışlarını olumlu etkiler. MANTAR: Diyet yapanlar tarafından özellikle tercih edilen bir besin türü. Bunun nedeni ise kalorisinin son derece düşük olması. Bununla birlikte kolesterol ve karbonhidrat hiç yoktur. Ayrıca yaşlılar için gerekli olan potasyum ve fosfor değerleri çok yüksektir. B3 vitamini ve folik asit yönünden de çok zengindir. MAYDANOZ: Yaprakları, sapı, tohumu ve kökü kullanılır. Tatlılar hariç salata, çorba dahil her tür yemeğe, zevke göre istenilen miktarda konabilir. Karaciğeri ve dalağı olumlu yönde etkilediği söyleniyor. İştah açar, hazmı kolaylaştırır. İçinde bol miktarda C vitamini bulunur. MELİSA (oğulotu): Kendine has uçucu yağları ruhsal bunalımlara, sinirsel rahatsızlıklara iyi geliyor. Stresten kaynaklanan baş ağrılarına karşı etkilidir. Melisa çay ve bitkisel su olarak içilebilir. MENEKŞE: Terletici dolayısıyla ateş düşürücüdür. İçindeki saponin sayesinde göğüs yumuşatıcı ve idrar söktürücüdür. Ayrıca sakinleştirici etkisi de vardır. MERSİN YAPRAĞI: Yaprak ve meyvelerindeki tanen, kabız yapıcı ve mikrop öldürücüdür. İdrar yolu iltihaplarında kullanılır. Ayrıca sakinleştirici özelliği vardır. MISIR: Protein, yağ ve çeşitli şekerler içerir. Otuz altı biçimde kullanılır. Meksikalılar ondan alkollü içki bile yaparlar. Mısır püsküllerinin yatıştırıcı ve idrar söktürücü özelliği vardır. Mide, bağırsak için tahriş edici olmadığından sakınca görmeden kullanılmaktadır. Ama ne durumda olduklarını bilmeden mısır püsküllerini gelişi güzel kullanmayın. MUSKAT: (Küçük Hindistancevizi)Bu bitkini ana yurdu Moluk Adalarıdır. Küçük hindistancevizi etlere, böreklere ve keklere çok yakışır,hatta sıcak şaraba katılır. Sindirimi kolaylaştırması için bebek mamalarında kullanılır. Küçük hindistancevizi bütün olarak alınmalı ve gerektiği kadar rendelenmeli. Uzmanlar uyku probleminiz varsa bir bardak sütün içerisine bir bıçak ucunun dörtte biri kadar h.cevizi tozu ilave etmeyi tavsiye ediyorlar. Fazlası zararlıdır. NANE: Nane çay olarak içildiğinde mide ve bağırsak gazlarını, ishal , mide bulantısı ve kalp çarpıntılarını önleyici etkisi vardır. Mide ülseri olan kişilerin bu çayı dikkatli kullanması gerekir. Taze ya da kuru olarak yemeklerde, soslarda ve salatalarda tatlandırıcı olarak kullanılır. PATATES: Çiğ olarak cilt ülserlerine ve kesiklere iyi gelir. Baş ağrısına karşı rendelenmiş ya da halka halka doğranmış patatesi şakaklarınıza koyun. Kaynatılmış kabukları tansiyonu düşürür. Mide ülseri, kabızlık ve hazımsızlık sorunlarında da suyundan faydalanılır.

PIRASA: Pırasada B vitamini, demir, kalsiyum, fosfor, magnezyum, potasyum gibi mineraller bulunur. En büyük özelliği tok tutmasıdır. Özellikle diyet yapanlara önerilir. Kansızlık, romatizma, gut ve damar hastalıklarına karşı doğal ilaçtır. Cildi güzelleştirir, kanı temizler ve toksinlerden arındırır, bağırsakları yumuşatır. REZENE: Genellikle sakinleştirici, gaz ve sancı giderici özelliktedir. Süt veren annelerde sütü arttırır. İdrar söktürür yaprakları yaraların iyileşmesini kolaylaştırır. ROKA: Yaprakları kanı temizler ve kan dolaşımını düzenler. Vitamin ve mineral bakımından çok zengin olduğundan vücudun direncini arttırır. Yaprakları ve tohumu öksürüğü keser, iştah açar. SAFRAN: Sinir sistemini uyararak vücuda kuvvet verir. Kabız etkisi vardır, adet söktürücüdür. SARIMSAK: Halk arasında doğal ilaç olarak bilinir. Çiçek köklü sebzelerden biri olan sarımsak, hücrelerin yaşaması için gerekli olan özler içerir. Sarımsak doğadaki en güçlü panzehirlerden biridir. Günümüzde bağırsak parazitleri tedavisinde kullanılıyor. Aynı zamanda hipertansiyona karşı da etkili koruma sağlıyor. Uzmanlara göre çok sarımsak yemek tehlikeli olabilir. Aşırı doz anemi, astım gibi hastalıklara yol açabilir. Doğrusu ise günde bir iki diştir. SEBZE ve MEYVE: Yüzde doksanı su olan sebzeler yüzde 2-3 oranında da lif içerirler. Öğünlerinizde bir tabak sebze yediğinizde hem sağlıklı beslenmiş olursunuz hem de midenizin çalışmasını hızlandırırsınız. Meyveler ise C vitamini yönünden zengin olduklarından vücudun mikroplara karşı direncini arttırırlar. İçerdikleri vitamin ve minerallerden dolayı sofralarınızdan eksik etmeyin. SİRKE: Sirke ateşi düşürür. Sistit ve gut enfeksiyonlarını tedavi etmekte yararlı olabilir. Tuzla karıştırılarak içildiği zaman sistemi zehirden arındırır. Bal ile birlikte alındığında yüksek tansiyona,mide ülserine,bağırsak enfeksiyonlarına ve uykusuzluğa iyi gelir. SOĞAN: Antiseptik, toksin atıcı, idrar söktürücü, kan dolaşımını düzenleyici, nefes açıcı, kolesterol, şeker ve tansiyon düşürücü özellikler sahiptir. Soğan, mide şişkinliklerini rahatlatır ve kabızlığı önler. Arı ve böcek sokmalarında bir dilim soğan acıyı alır. Soğan suyu yanıklara, kesiklere, hayvan ısırıklarına faydalı olur. Suyunun günde iki kere sürülmesi siğillerin kaybolmasına yardımcı olabilir. SU: Her ne kadar bazılarımız “su bile içsem yarıyor”dese de, su vücuttaki biyokimyasal maddeleri dengelediği için toksinlerin vücuttan atılmasını sağlar. Böylece vücut zararlı maddelerden temizlenir. Uzmanlara göre beynimizin %80’i sudur. Su eksikliği beynimizdeki mineral yoğunluğunu ve kullanımını da sınırlar. Günde en az bir buçuk litre su içmek gerekiyor.
TARÇIN: İştah açar,bulantıyı giderir, ishali keser. Vücudu kuvvetlendirici özelliği vardır. Bağırsak gazlarına iyi gelir. Mikrop öldürücü etkisinden dolayı besin zehirlenmelerine karşı koruyucu rol oynar. TUZ: Vücudumuzdaki tuz oranı doğrudan doğruya hayati fonksiyonlarımıza yansır. Tuz oranının düşük olması bedensel ve zihinsel verimi düşüreceği gibi fazla olması da kan dolaşımını, özellikle beyindeki kan dolaşımını bozar. Tuzu dikkatli kullanın. YOĞURT: A,B,E vitaminleri,mineral tuzlar,kalsiyum,fosfor,magnezyum içerir. Her gün 125 gr yoğurt tüketmek hazımsızlık, mide ve bağırsak hastalıklarını önler. Cildi pürüzsüzleştirir, saçlara parlaklık verir. Süt şekerini laktik asite dönüştürdüğünden kalorisi düşüktür. Bundan dolayı beslenme uzmanları diyet yapan kişilere yoğurdu öneriyorlar. ZENCEFİL: Hindistan’dan yeryüzüne dağılmıştır. Thai,Çin,Hint yemeklerine
o büyülü tadı veren zencefildir. Parfüm sanayinde de zencefil kokusundan faydalanılıyor. Körpe kök ve sapları pişirilerek yendiği gibi yatıştırıcı ve gaz söktürücü ilaç olarak da kullanılır. İştah açıcıdır. Solunum yolları rahatsızlıklarında tavsiye edilir. ZEYTİNYAĞI: Başta E olmak üzere A,D,K vitaminleri içerir.
Zeytinyağının bağırsak, idrar yolları, safra kesesi rahatsızlıklarında ve gastritin giderilmesinde etkisi vardır. Çocukların beyin gelişimini ve kemiklerinin güçlenmesini hızlandırır. Bu vitaminler sayesinde hücrelerin yenilenmesinde doku ve organların yaşlanmasını geciktirmede etkilidir. Cildi besler,saçları korur. İçerdiği linolenik asit sayesinde yağsız inek sütüne katıldığında(bir kaç damla)anne sütünden kesilmiş bebekler(dört buçuk aydan sonra) için ideal doğal besin olduğu söylenir. Zeytinyağının en önemli özelliklerinden biri de kalp, damar hastalıkları üzerindeki olumlu etkisidir. Kalp krizi riskini azalttığı gözlenmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yemek - Mutfak - Pratik Bilgiler Diyet & Diyet Yemekleri & Besinler Vejetaryen Mutfağı